Düşünceler Kader Tablosunun Çerçevesidir

<p style="margin-top:0cm;margin-right:0cm;margin-bottom:15.0pt;margin-left:
0cm;text-align:justify;line-height:16.5pt"><span style="font-size:10.5pt;
font-family:Roboto">İnsan olarak yaşadığımız tüm olaylar, bulunduğumuz tüm
durumlar ve haller zihnimizdeki izlenimlerden ibarettir. Zihnimiz her şeye
duyarlıdır. Hastalık, sağlık, zenginlik, fakirlik, başarı ve başarısızlık vs.<o:p></o:p></span></p><p style="margin: 0cm 0cm 15pt; text-align: justify; line-height: 16.5pt;"><span style="font-size:10.5pt;font-family:Roboto">İnsan kendi sonuna kendi
karar veriyor, daha iyi bir ifadeyle, zihninde olup bitenler, onun kader
penceresini belirliyor. Kişinin aklına kendisinin de elinde olmayan ve nereden
çıktığını bilmediği düşünceler, kalbine arzular düşüyor. Ve bir anda kendini
bir şey yapma arzusu içinde bulur. Mesela kiminin hiç parası yokken bile iş
kurma, zengin olma arzusu ortaya çıkar, kiminin tüm yaptıklarını kaybetme
korkusu, ailesini veya sağlığını kaybetme korkusu. Kimi hayalleriyle yaşar,
kimi korkularıyla.<o:p></o:p></span></p><p style="margin: 0cm 0cm 15pt; text-align: justify; line-height: 16.5pt;"><span style="font-size:10.5pt;font-family:Roboto">Sonuç olarak nereden
geldiğini bilmediğimiz düşünceler ve hisler gelir düşer içimize. O an çoğu kişi
aslında kendi gerçekliğinin çerçevesini oluşturduğunun farkında değildir. Sonra
hayatına her zamanki gibi devam eder.</span></p>

İnsan olarak yaşadığımız tüm olaylar, bulunduğumuz tüm durumlar ve haller zihnimizdeki izlenimlerden ibarettir. Zihnimiz her şeye duyarlıdır. Hastalık, sağlık, zenginlik, fakirlik, başarı ve başarısızlık vs.

İnsan kendi sonuna kendi karar veriyor, daha iyi bir ifadeyle, zihninde olup bitenler, onun kader penceresini belirliyor. Kişinin aklına kendisinin de elinde olmayan ve nereden çıktığını bilmediği düşünceler, kalbine arzular düşüyor. Ve bir anda kendini bir şey yapma arzusu içinde bulur. Mesela kiminin hiç parası yokken bile iş kurma, zengin olma arzusu ortaya çıkar, kiminin tüm yaptıklarını kaybetme korkusu, ailesini veya sağlığını kaybetme korkusu. Kimi hayalleriyle yaşar, kimi korkularıyla.

Sonuç olarak nereden geldiğini bilmediğimiz düşünceler ve hisler gelir düşer içimize. O an çoğu kişi aslında kendi gerçekliğinin çerçevesini oluşturduğunun farkında değildir. Sonra hayatına her zamanki gibi devam eder.

 Yıllar geçer, fakat tohumu atılan bu arzu ve düşünce kişi bunun farkında bile olmadan onu sinsice ve istikrarlı bir şekilde hayatına giren binlerce kişinin düşüncelerini idare ederek, binlerce olayı yönlendirerek onu takip eder.

Eğer bir an durup geçirdiğimiz yıllar boyunca içimizde uyandırılan tüm his ve düşüncelere, bunların bize nasıl geldiğine ve bizi bunlara yönlendiren tüm kişilere ve şartlara ve asıl önemlisi bunun kaynağına bakarsak görürüz ki bu kader ve yazgı denilen şey hayat tablomuzun çerçevesini arzularımızı ve düşüncelerimizi kullanarak çizilmiş.

Buradan şu sonuç çıkıyor, kaderimiz düşüncelerimizin bir ürünüdür ya da düşüncelerimiz bize verilen kaderi yazmak için araçtır, belki de ipucudur. Neyin neyden çıktığı ne fark eder ki sonuç değişmedikten sonra. Fark eden şey bizim bilinçli bir şekilde yaşamamız, içimizde ve dışımızda ortaya çıkan her şeyi farkındalıkla karşılamamız. Ağzımızdan çıkan her bir sözü dikkatle ve incelikle kullanmamız, korkularımızla değil hayallerimizle yaşamayı öğrenmemiz.

Olumlamalar ve telkinle yaşamanın önemini bilmeyenler ellerinde kırbaç ile kendi kaderlerini takip ederler, bunun inceliğini ve önemini bilenler ise sözlerinin efendisidir, bunu doğru şekilde kullanırlar. Sonunda kendilerinin ve başkalarının mutluluk kaynağı olurlar.